CHP Silivri Belediye Başkan Aday Adayı Eczacı Semih Ayeş ile MHP Silivri İlçe Başkanı Zafer Yalçın arasındaki polemikte yeni açıklama:
“Saygıdeğer Silivri Halkı,
Silivri’de doğup büyümüş ve uzun yıllar Silivri Halkı’na hizmet vermiş biri olarak, çoğunuz beni tanırsınız. Ailemi, geçmişimizi, duruşumuzu, sosyal hayatın içindeki halimizi, derdim var diyene elimizden geldiğince derman olmaya çalıştığımızı, en iyi sizler bilirsiniz. Ancak son günlerde yanlış anlaşılmama sebebiyet verebilecek bazı olayların yaşanması, beni ziyadesiyle üzmüştür. Dolayısıyla her şeyden önce önemle ifade etmek isterim ki; yaşanan bu süreçte değerli Silivri Halkı’nın gündeminin gereksiz, boş ve ceviz kabuğunu doldurmayacak suni gündemlerle meşgul edilmiş olmasından ötürü, ilgili şahıs ve de kendi adıma özür diliyorum.
Sayın Zafer Yalçın, ilk yazısında, konuşmamdan bazı kelimeleri cımbızlayarak, hiç de iyi niyetli olmayan, daha çok provoke etme amaçlı bir yorum yaparak bir karalama kampanyası başlatmış, kötü bir şov ortaya koymuştur. Kendisinin bu şovu gerçekleştirirken kullandığı ve şu an bulunduğu konuma yakışmayan üslubunu, siz değerli Silivri Halkı’nın takdirine bırakıyorum…
Her şey hakkında konuşan arkadaşımız, maalesef kendisine sorduğum soruların hiçbirine yanıt vermediği/vermek istemediği gibi; saldırgan tavrını daha da artırarak, durumu yalnızca karşı soru sormak suretiyle geçiştirmeye çalışmıştır…
Saygıdeğer Silivri Halkı,
Asıl konumuza gelirsek;
Kendisinin “TEŞBİHTE HATA OLMAZ” atasözünü daha önce duyduğunu hiç zannetmiyorum. Zira, duymuş olsaydı, şu an içi boş polemikler üretmek yerine, değerli vaktimizi Silivri’nin problemleri, Silivri için neler yapılmalı vb. hususlarda fikir teatisi yaparak harcıyor ve kamuoyunu boş konularla meşgul etmiyor olurduk…
Zira, konuşmamdan cımbızlayarak alıp, provokasyon yapmaya çalıştığı cümle ile ‘teşbih’, yani ‘benzetme’ yapılmış ve şu husus dile getirilmek istenmiştir:
“Bizler, tarihinde büyük mücadeleler veren bir milletin evlatları olarak, zoru başarmayı çok iyi biliriz. Öyle ki, yakın tarihimizde kapımıza dayananları, birleşerek ve var olan gücümüzü toplayarak uzaklaştırdık. Yani, yapılamaz/başarılamaz denileni yapmak/başarmak, bizim kanımızda var. Nitekim, mevcut Sayın Belediye Başkanı, karşımızda seçime girebilme ihtimali yüksek olan bir rakiptir. Dolayısıyla her koşulda tüm Silivri birleşerek, kapı kapı dolaşarak seçimi kazanabiliriz.”
İste, benim sarf ettiğim cümle, esasen uzun uzun anlatılacak olan bir hususun, benzetme sanatının yapılması suretiyle kısaca anlatılmaya çalışılması… Yani Sayın Zafer Yalçın, biz kimseyi düşmanlaştırmıyoruz; “karşımızdaki adayın gücünün farkındayız, ama yine de seçimi alabiliriz!”, diyoruz. Özetle, söz konusu cümle ile öznelere değil, o zaman ki mücadelenin zorluğuna atıf yapıyoruz.
Hakaret konusuna gelince; bırakın hakaret etmeyi, Sayın Belediye Başkanı’nı yeri geldiğinde Silivri için yaptığı olumlu icraatlar dolayısıyla tebrik etmesini bilen kişiyim ben. Silivri için taş üstüne taş koyan herkes bizim için kıymetlidir!
Anlaşıldığı kadarıyla arkadaşımız, her gün Sayın Başkan’ın yanında gezerken vatandaşımızın kendisine olan tepkisinden dolayı paniğe kapılmış ve Sayın Başkan’a şirin gözükmek amacıyla, “Başkanım bakın, nasıl da çalışıyorum!” diyerek, görevden vazife çıkarmaya çalışmıştır. Bu saldırgan tavırlarının altında yatan sebep, muhtemelen bulunduğu yerde önemli kişi olarak görülme arzusudur!
İlgili şahsın karalama kampanyasından sonra, bana destek olmak için durmaksızın arayan dostlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu, bana bir kez daha doğru yolda olduğumu, yanlış insanların kötü niyetli ve provokatif oyunlarına kulak asmamam gerektiğini gösterdi. Sorumluluğumun daha da arttığının farkındayım.
Son olarak, aslında beni tanıyan herkesin bildiği bir hususu tekrar dile getirmek isterim: Vatanseverlik ve milliyetçilik bizim için, vatan sınırlarını Misak-ı Milli ilkesi doğrultusunda her ne olursa olsun savunmak; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerini korumak, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın her daim dile getirdiği üzere yerli ve milli olmak ve yine her ne pahasına olursa olsun, vatanın ve milletin bütünlüğüne göz diken unsurları yerle bir etmektir!
En derin saygılarımla.
Ecz. Semih AYEŞ”
ZAFER YALÇIN NE DEMİŞTİ?
“DÜŞMAN VE DENİZE DÖKMEK İFADELERİ SEÇİM KAZANMAK EYLEMİ İLE HANGİ AKILLA YAN YANA GELİR?
Semih Ayeş isimli şahsın CHP ilçe binasında, İl Başkanlarının da bulunduğu bir toplantıda söylediği sözler aynen şu şekildedir: “…Mustafa Kemal Atatürk gibi, Gazi Önder gibi, nasıl İzmir’den o düşmanı döküp attıysak denize döktüysek, hepimiz burada birleşerek umutla geleceğe bu düşmanı buradan söküp atacağız hiç merak etmeyin.” “…Anlaşılan o ki, Cumhur İttifakının Milliyetçi Hareket Partili Silivri Belediyesi’ni düşman belleyen bu kişiyi, partili-partisiz her kesimden Silivrili hemşehrilerimizin oylarıyla göreve gelen Belediye Başkanımız Volkan Yılmaz’dan ve Silivri halkından acilen özür dilemeye davet ediyoruz.” şeklinde ifademizin de yer aldığı yazılı bir basın açıklaması ile bu sözleri söyleyen kişiden özür beklerken, bu kişi yaptığı bir açıklama ile şahsımı ve partimizi mesnetsiz bir takım sözler ile suçlamaya yeltenmiştir. Bu şahıs açıklamasında, “Sözlerimdeki kasıt, ‘bizler ki İzmir’de düşmanı denize döken milletiz, burada seçimi mi alamayacağız?’dır.” şeklinde bir cümle kurarak beyin çapının ölçüsünü göstermiştir. Seçim gündemli olduğu anlaşılan bir toplantıda söz konusu şahıs, seçimde ne yapacağını anlatıyor ve aday olduğu belediye başkanlığı makamı sanki düşmanlar tarafından işgal edilmiş de, hep birlikte düşmanı söküp atacaklarını nasıl yapacaklarının sözünü veriyor. Ağzından saçılan kelimelerin nereye gittiğini bilemeyen ve sonrasında tevil etmeye kalkan Semih Ayeş’i, çirkin sözleri sarf ettiği sırada ve sonrasında başta il başkanı ve ilçe başkanı olmak üzere herhangi birilerinin ikaz ederek sözlerini düzeltmesini istememeleri de dikkate şayandır. Sorarım; “düşman”, “denize dökmek” kelime ve eylemleri ile seçim kazanmak eylemi hangi akılla yan yana gelir? Semih Ayeş bilmeli ki “zırva tevil götürmez.” Bu kişi muhatabım olmamakla birlikte, Partim ve Milliyetçikle ilgili söylemleri vesilesi ile hatırlatmak açısından ifade ediyorum, “Yaratılanı Severiz Yaratandan Ötürü” temel şiarlarımızdandır. İnsanları partilerine göre tasnif ederek sevmek ya da sevmemek bizim işimiz değildir. Bizim düşmanımız, sizlerin zihniyetine göre herhangi bir parti ve o partinin mensupları olamaz. Evet, bizim düşmanımız vardır. Onlar da Türk’ün varlığına kast eden kim olursa olsun onlardır. Anayasa’nın ilk dört maddesinde ifade edilenlere karşı çıkarak uluslararası güçlerle işbirliği içinde olanlar ve temsil ettikleri zihniyetlerdir. Bir gönül eri demiş ki: “Düşmandan dost olmaz, dosttan düşman olmaz. Eğer ki ben düşman isem; sana benden dost olmaz. Sana dost olmayanın düşmanlığı da hak olur.”
Saygılarımla.
Zafer YALÇIN
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)
Silivri İlçe Başkanı”
